GRAND BURSA

BLOG

Bursa`nın Simgesel Sembolleri 1

Sümbüllü Bahçe Konağı, 

Hisar Bölgesi’nde Orhangazi Çıkmazı’nda, Tophane yamaçlarındaki tarihi Bursa Surları üzerinde yer almaktadır. I. Ulusal Mimarlık akımı ve aynı zamanda barok üslubunu barındıran mimari öğelere sahiptir. Yapım yılı 1920’lerin başıdır.

Bir avlu içerisinde ayrı dönemlerde yapılmış altı ayrı yapıdan oluşur. İlk olarak tophane yamaçlarında olan üç katlı konak yapısı yapılmıştır. Daha sonra konağa bitişik L şeklindeki mutfak kısmı yapılmıştır. Diğer kısımlar da zaman içerisinde ihtiyaca göre eklenmiştir.

Kamulaştırmanın ardından, 2006 yılında projeleri, 2008 yılında da kazı çalışmaları başlatılmıştır.

Avlu içerisindeki yapılardan birinin altında Bizans dönemine ait St. Elias Manastırı’na ait olduğu düşünülen bir hamam kalıntısı bulunmaktadır. Konak yapısının altında ise Osmanlı dönemine ait duvarlar kalıntıları bulunmaktadır. Yapıların rekonstrüksiyonu sırasında bu kısımlar titizlikle ele alınmış ve kalıntıların konservasyonu yapılarak bu alanlar sergi alanı olarak düzenlenmiştir.

Oruçbey Caddesi

Bursa’nın en eski caddelerinden biri olup, Hisariçi bölgesinin Tarihi dokusunu en iyi yansıtan noktalarından biridir. İsmini, Cadde üzerinde bulunan Oruçbey Türbesinden almaktadır. Yürütülen cephe sağlıklaştırma ve zemin yenileme çalışmaları ile açık hava tarih müzesinde yürüyor hissine kapılacaksınız

Hisar’da 1. Derece Arkeolojik sit alanında yer alan konak, Cumhuriyet dönemi geleneksel konut mimarisinin özelliklerini yansıtması ve büyük ölçekte bir sivil mimarlık örneği olması ile kent kimliği açısından önemlidir. Sosyal ve Kültürel Merkez işlevi verilen yapının bahçesi, Bursa manzarasına hâkim konumuyla yapı grubunun en özellikli yeridir. Yapıların ortasında yer alan bahçe, ismini aldığı sümbüllerin tasarımıyla ve özgün öğelerin korunduğu bir peyzaj projesi ile yeniden düzenlenmiştir. Rekonstrüksiyon uygulama çalışmaları 2011 tarihinde tamamlanmıştır.

Bursa Bıçağı

Bursa bıçakçılığının temelini oluşturan demircilerin serüvenine baktığımızda, yedi yüz yıllık bir geçmişe sahip olduğu kayıtlardan anlaşılmaktadır. Bursa el zanaatları arasında geçmişten günümüze kadar özel bir yeri olan bıçakların ünü günümüzde de sürmektedir.

Orhan Gazi’den başlayarak ilk yedi padişahın kılıç, kama, balta, mızrak gibi aletleri Bursa demirci-bıçakçılarının eseridir. Bugünün bıçakçıları geçmişin demircileriydi.

Geleneksel yöntemlerle el işi ile yapılan bıçaklar kullanım alanlarına göre ortalama 150 çeşit bıçak olduğu bilinmektedir. Bel bıçağı, et bıçağı, kıyma bıçağı, kaymak bıçağı, pastırma bıçağı, börek bıçağı, bekçi bıçağı, kasap bıçağı gibi çeşitlerini sayabiliriz. Bursa bıçakçılığı içinde Arnavut çakısının da ayrı bir yeri vardır. Bu çakıların sap kısmı boynuzdan yapılmaktadır. Genelde koçboynuzu kullanılmaktadır. Bu boynuzlara “Kesteki” adı verilen bıçak ile kazınarak şekil veriliyor.

İznik Çinisi

Bursa’nın İznik ilçesi birçok medeniyete başkentlik yapmış olan bir kenttir. Aynı zamanda çininin de başkentidir.

Bu muhteşem sanat, usta ellerde hayat bularak 14. ve 15. yüzyıllarda altın dönemini yaşamıştır. Dönemin birçok cami ve saraylarının bezenmesinde kullanılan çini, bu yapıların ihtişamını daha da artırmıştır.

% 80 kuvars (Quartz) yani yarı değerli taş minareli içerdiği için seramik literatürüne, “Üretilmesi İmkânsız Seramik” olarak girmiştir.

Sanatkârlar, yaşadıkları dönemin sosyal yaşantısını, inançlarını motiflerle sembolize ederek çinilere işlemişlerdir. İslam felsefesi ile yoğrulan motiflerde ana tema Allah’a ulaşmaktır. Üzüm her dönem bereketi simgelerken, lale hayatı temsil etmektedir. Barış ve sevginin simgelerinin renkler ve motiflerle anlatıldığı çini, günümüze aktarılmış olan tarihi ve kültürel miraslarımızın önemli bir bölümünü oluşturmaktadır.

“Geleneksel Çini Ustalığı”, 28 Kasım – 02 Aralık 2016 tarihleri arasında Etiyopya/Addis Ababa’da düzenlenen Somut Olmayan Kültürel Miras Hükümetlerarası Komite 11. Olağan Toplantısı’nda ülkemiz adına UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine kaydedilmiştir.

Bursa İpeği

İpek Yolu güzergâhının Anadolu’daki son duraklarından ve önemli merkezlerinden biri olan Bursa, ipek ve ipekçilikle özdeşleşmiş bir kent olarak bilinir. “İpek” ve “İpekçilik” terimleri, Bursa’nın adını, yeşilini, güzelliğini yüzyıllardır kervanlarla dünyanın bir ucuna taşımış değerlerin başında yer alır.

İpekçiliğin ilk aşaması olan ipek böcekçiliğinin geçmişi çok eskilere dayanır. Bizans döneminin sonlarına doğru Bursa ipek ve ipek böcekçiliğinin merkezi sayılmaya başlamıştır. Osmanlılar Bursa’yı fethettikten sonra Orhan Bey döneminde Bursa ipekçilik bakımından merkez konumuna gelmiştir. 14. ve 15.yy.larda Osmanlı ekonomisinin dayanağı Bursa ipeği olmuştur.

1860 yılında Bursa’da 37 ipek çekim fabrikası, 5 bin ipek dokuma tezgâhı vardı. 1888 yılında Fransızlar, Bursa’da dut ağacı fidesi ve böcek tohumu (yumurtası) yetiştirmek için İpek Böceği Araştırma Enstitüsü kurdu. Bu enstitünün şehrin içinde 30 dönüm dut fidanlığı, 20 dönüm içinde de araştırma ve tohum üretme tesisleri vardı.

Günümüzde Bursa İpeği Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin müracaatı ile coğrafi işaretini almış olup, Muradiye İpek Fabrikası’nda üretilerek Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi’nde nihai ürüne dönüştürülmektedir.

Bursa ipeği, ipekçiliğin merkezi Koza Han başta olmak üzere Bursa’nın farklı noktalarında satışa sunulmaktadır.

Tayyare Kültür Merkezi

Cumhuriyet tarihinin ilk modern sinema, tiyatro ve konser salonları arasında yer alan, ünlü mimar Arif Hikmet Koyunoğlu’nun projesi doğrultusunda Tayyare Cemiyeti (Türk Hava Kurumu) tarafından yaptırılarak 1932 yılında hizmete açılmıştır. 2018 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilen Tayyare Kültür Merkezi, 700 kişilik konser-gösteri, 4 sergi, 100 kişilik toplantı salonları ile Bursa kültür yaşamında yerini almıştır.

Tayyare Kültür Merkezi,

sofitalı sahne sistemi, ses-ışık-projeksiyon ve sinema ile aynı anda 3 dilde çeviri yapma olanağı veren simultune sistemlerinin yanı sıra kulis, seminer ve toplantı odaları, teknik odalar, fuaye ve kokteyl salonu ile çok amaçlı kullanımlara yönelik olarak hizmet vermektedir.

Adres: Atatürk Cad. Uçak Sok. No:1 Heykel, Osmangazi/ Bursa

Emir Sultan Külliyesi

Yıldırım Bayezid’in kızı ve Emir Sultan Hazretleri’nin eşi olan Fatma Hundi Hatun tarafından Emir Sultan adına inşa ettirilmiştir. Külliye;  erguvan ağacı çiçek açtığında Emir Sultan’ın etrafında toplanan dervişlerin, Emir Sultan’ın vefatından sonra da toplandığı yer olmuştur. Külliyenin hamamı günümüzde el sanatları atölyesi olarak kullanılmaktadır.

Emir Sultan Cami

Yıldırım Bayezid’in kızı ve Emir Sultan’ın eşi Hundi Hatun tarafından 15. yüzyılda inşa ettirilmiştir. Emir Sultan adına yaptırılan cami, Bursa camileri arasında en büyük kubbeye sahip olandır. 1795 ve 1855 depremlerinde hasar görmüş tekrar onarıldığında zemin yükseltildiği için temelleri aşağıda kalmıştır. Oldukça geniş bir avlusu olan Emir Sultan Camii, ziyarete gelenleri ilk olarak bu geniş avluda karşılamaktadır. Caminin duvarlarında çok sayıda kuş yuvası bulunmaktadır.

Emir Sultan Türbesi

Yıldırım Bayezid, Çelebi Mehmed ve II. Murad dönemlerinde yaşamış, hem devlet erkânı hem de halk tarafından manevi anlamda saygı ile kabul görmüş bir Allah dostu olan Emir Sultan’ın türbesi inanç turizmi açısından Bursa’da en fazla ziyaret edilen yerdir. Türbenin olduğu Emir Sultan mahallesinde Emir Sultan’a hürmet olarak asırlardan beri ramazan davulu çalınmaz. Asıl adı Muhammed Şemseddin olan ve Buhara kökenli Emir Sultan; Hz. Peygamber soyundan geldiği için Emir, gönüllere taht kurduğu ve sultan damadı olduğu için Sultan sıfatı ile anılır.

Otelimizin eşsiz konumuyla Emir Sultan Külliyesi ve Tayyare Kültür Merkezine 20 dakikalık uzaklıktasınız.

Osmanlı Sokağı (Kale Sokak)

Şehadet Camisi’nden Saltanat kapıya doğru inen 7. Kale Sokak, nostaljik binalarından dolayı halk arasında Osmanlı Sokağı olarak adlandırılmaktadır. Sur içi bölgesinin en güzel fotoğraf noktalarında biridir. 

Suri içinde, Şahadet Camii’ne açılan birçok sokak vardır. Hisar içerisinde, Bursa’nın kent yaşamını gösteren, asırlık eski Bursa evleri bulunan bu sokaklar, eski Bursa’nın en özgün yerleşim yerlerindendir. Koruma alanı içinde olup, doğal müze durumundadırlar. Görselliği ile ön plana çıkan ve Osmanlı Sokağı olarak adlandırılan Kale Sokak, doğu batı doğrultusunda Şehadet Camii’ne doğru uzanır. 

Kaynak: gotobursa

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>